Büyük velî Sa'dî-i Şîrâzî
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 10 Mart 2010
Sa’dî-i Şîrâzî hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. 1193 (H.589) senesinde Şîrâz’da doğdu. 1292 (H.691) senesinde orada vefât etti. On iki sene çocukluğu dışında, Sa’dî-i Şîrâzî, yüz iki senelik ömrünün otuz senesini ilim tahsîli ile, otuz senesini seyahat ve askerlikle, otuz senesini de talebe yetiştirmekle geçirdi. Yazdığı “Bostan” ve “Gülistan” kitaplarında kıymetli nasihatler vermektedir.
Kalbleri de tedavi edebilir misin?..
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 09 Mart 2010
Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin (Ma’rifetnâme) adlı eseri çok kıymetlidir. Onda yazılı hadîs-i şerîflerde buyuruyor ki: (Mes’ûd o kimsedir ki, dünyâ onu terk etmezden önce, o dünyâyı terk etmiştir.), (Arzûsu âhiret olup, âhiret için çalışana, Allahü teâlâ dünyâyı hizmetçi yapar.), (Yalnız dünyâ için çalışana, yalnız kaderinde olan kadar gelir. İşleri karışık, üzüntüsü çok olur.)
Beni çoraplarımla defnedeceksiniz!..
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 08 Mart 2010
Son asırda yetişen, zahir ve batın ilimlerinde kâmil ve dört mezhebin fıkıh bilgilerinde mahir, büyük âlim ve veli Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri “rahmetullahi aleyh” (Sefer-i âhiret) risâlesinde özetle buyuruyor ki:
Gece gündüz ağlayan genç
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 06 Mart 2010
Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Huzeyfe (radıyallahü anh) rivayet ediyor. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
Bir mü'minin duâsı ile...
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 06 Mart 2010
Âriflerin ışığı, velilerin önderi, İslam’ın bekçisi, Müslümanların baş tacı, müceddid, müctehid ve İslam âlimlerinin göz bebeği İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Fıkıh ve hadîs âlimi İbn-i Ebî Şeybe
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 04 Mart 2010
Muhammed bin Osman bin Ebî Şeybe (Ebû Ca’fer) fıkıh ve hadîs âlimidir. Aslen Kûfelidir. Hadîs ilminde hâfız (yüzbin hadîs-i şerîfi râvileriyle beraber, ezbere bilen) idi. Muhammed bin Osman marifet ve dehâ sahibiydi. Târih ve diğer sahalarda kaleme aldığı değerli eserleri vardır. Kûfe’den Bağdâd’a gelmiş ve burada hadîs-i şerîfle meşgul olmuştur. 297 (m. 910) yılında Bağdâd’da vefât etmiştir...
Eshabım hakkında konuşan bu mudur?
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 04 Mart 2010
Eshâb-ı kiramın büyüklerinden Ebû Mûsâ el-Eş’arî buyurdu ki: Ben Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin huzûr-ı şerîflerinde idim. Medîne-i münevvere bağlarından bir bağda idik. Bir şahıs geldi. Kapıyı açmayı talep etti. Hazret-i Resûl-i ekrem bana buyurdu ki: (Var, kapıyı aç. Cennet ile onu müjdele!) Ben de varıp, kapıyı açtım. Baktım ki, hazret-i Ebû Bekir’dir. Resûlullahın buyurduğu şey ile müjde verdim. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine hamd etti...
Ondan sonra bir şahıs dahâ geldi. Kapıyı açmayı talep etti. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Var kapıyı aç ve Cennet ile ona müjde ver.) Ben de varıp, kapıyı açtım. Baktım ki, hazret-i Ömer’dir. Ona, Resûlullah hazretlerinin buyurdukları şeyi haber verdim. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine hamd etti...
Hazreti Haris (radıyallahü anh)
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 03 Mart 2010
Haris (radıyallahü anh) Eshâb-ı Kirâm’dandır. Rivayet ettiği bazı Hadis-i şerifler Kütüb-i Sitte’de yer almaktadır. Bunlardan biri şöyledir: Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu duydum: “İleride kargaşa olacaktır.”
“Peki ondan kurtuluş nasıl olur, yâ Resûlallah?” diye sordum.
Şöyle buyurdu:
Bir kerre ihlas ile secde etmek
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 01 Mart 2010
Nasr Bin Ahmed, şimdiki Özbekistan ve Tacikistan adıyla anılan Buhara diyarında hüküm süren Sâmânî Devleti Hükümdârlarındandır. 864 tarihinde doğdu, 892’de Buhara’da vefat etti. İran’da sapık îtikâd ve akımlara karşı Ehl-i sünneti müdâfaa etti. Sünnî itikadının Horasan ve Mâverâünnehr bölgelerindeki hâkimiyetlerini kuvvetlendirdi. Sarayında İslami ilimler tedris edilir ve âlimler yetiştirilirdi...
İhtiyar mücahid ve pehlivan Büteyrak
Meşhurların Son Sözleri
Pazartesi, 01 Mart 2010
Me’mun, Abbasi halifelerinin yedincisidir. Halife Harun Reşid’in oğludur. 786’da doğdu. Küçük yaşta devrin ünlü âlimlerinden ilim tahsiline başlayıp, onların terbiyesiyle yetiştirildi. Arap edebiyatı, fıkıh, hadis ve diğer yüksek İslami ilimleri öğrenip, ihtisas sahibi oldu. Hikmet (fen), felsefe ve diğer sosyal ilimleri tamamiyle öğrendi. 813’te ağabeyi Muhammed Emin’den sonra halife oldu. Ehl-i beyte hürmetkâr, ilmi faaliyetleri sever, âlimleri himaye ederdi... İlim ve fennin yükselmesine çalıştı.