Dertlerden kurtulmak için çok istigfâr söyle

bn-i Saffâr hazretleri fıkıh ve hadîs âlimidir. 338 (m. 949)’da Endülüs’te (İspanya) Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. Orada 429 (m. 1038)’de vefât etti. “Kitâb-üt-teheccüd” isimli esrinde şöyle yazmaktadır:

Teheccüd namâzını zarûret olmadıkça, elden kaçırmamalıdır. Teheccüd, gecenin üçte ikisi geçtikden sonra, kılınan namâza denir, imsâk vaktinden önce kılınır. Teheccüd, uykuyu terk etmek demektir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” muhârebelerde bile, teheccüd kılardı.
Teheccüd ve diğer nâfile namâzların nasıl kılınacakları fıkıh kitâplarında yazılıdır. Gece uyanmak güç olursa, hanımına, hizmetçisine tembih etmelidir! Birkaç gece kalkınca, artık âdet olur, devamlı, kendiliğinden uyanılır.
Teheccüd ve sabâh namâzlarına uyanmak isteyen, yatsıyı kılınca hemen yatmalıdır ve gece, boş şeylerle uykusuz kalmamalıdır. Teheccüd zamânında tevbe, istigfâr etmek, Allahü teâlâya ilticâ etmek, yalvarmak, günâhlarını düşünmek, ayıplarını, kusurlarını hâtırlamak, kıyâmetteki azâpları düşünüp korkmak, Cehennemin sonsuz acılarından titremek lâzımdır. Af ve mağfiret için çok yalvarmalıdır. O zamân ve her zamân yüz kerre (Estagfirullâhel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyûme ve etûbü ileyh) demeli ve manâsını düşünerek söylemelidir. [Azîm, zâtı ve sıfatları kemâlde demektir. Kebîr, zâtı kemâlde, celîl, sıfatları kemâlde demekdir.] Bunu ikindi namâzından sonra [tesbîhlerden ve duâdan sonra] yüz defa okumalıdır. Abdestsiz okunabilir.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Kıyâmette, sayfasında çok istigfâr bulunanlara, müjdeler olsun!) Belâlardan, sıkıntılardan kurtulmak için, istigfâr okumak çok faydalıdır ve tecrübe edilmiştir. Ölümden başka, her dertten kurtarır. Eceli gelenin de, ağrısız, sıkıntısız ölümüne yardım eder. Her sıkıntıdan kurtaracağı ve rızkı arttıracağı, hadîs-i şerîfte bildirildi. İstiğfârı ve bütün duâları, manalarını düşünmeden, temiz kalb ile söylemezse, yalnız ağız ile söylerse, hiç faydası olmaz. Ağız ile üç kerre söyleyince, temiz kalb de söylemeye başlar. Günâh işlemekle kararmış olan kalbin söylemesi için, ağız ile çok söylemek lâzımdır. Namâz kılmayanın ve harâm lokma yiyenin kalbi simsiyâh olur. Böyle kalbler de söylemeye başlaması için, ağız ile en az yetmiş kerre söylemelidir.

Toplam Görüntülenme: 657

Yayın tarihi: Cumartesi, 09 Kasım 2019

Bunları okudunuz mu?