Vaktini boş şeylerle geçirme kardeşim

İbn-i Mu’temed İsferâînî hazretleri Kelâm ve tasavvuf âlimlerindendir. 474 (m. 1081)’de doğdu. 538 (m. 1143) senesinde İran’da Bistam’da vefât etti. Bâyezîd-i Bistâmî hazretlerinin kabri yanına defnedildi. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Yahyâ bin Muaz buyurdu ki: “Bu insanlar ne tuhaftır! Aralarında bir mümin, zengin olmuşsa onu övüyorlar, fakîr düşmüşse onu hakîr görüyorlar.”
Fudayl bin Iyâd’ın yanında bir adamdan sitayişle bahsettiler. Dediler ki: “O zât, ağzına helva almaz!” Fudayl onlara dedi ki: “Helva yemeyi bırakmak bir mürüvvet mi sanki? Siz onun akrabasını gözetip gözetmediğine, öfkesini yenip yenmediğine, komşularına, dul kalmış kadınlara ve yetimlere karşı nasıl davrandığına bakınız. Din kardeşlerine ve arkadaşlarına karşı huy ve edebi nedir? İşte hükmünü verirken asıl bunlara dikkat edin!”
Fudayl bin Iyâd buyurdu ki: “Allah’ın öyle kulları vardır ki, Allahın azametinden kalpleri parça parça olur, sonra biter; yine paralanıp tekrar biter. Ve bu hâl yaşadıkları müddetçe devam eder. Kulun, azameti ilâhiye karşısındaki korku ve saygısı, ilâhi marifetten nasîbi miktarında olur!”
“Üç şey kalbi öldürür. Bunlar: 1- Çok yemek. 2- Çok uyumak. 3- Çok konuşmak.”
“Bugün yumuşak elbiselere, lezzetli ve nefis yemeklere fazla rağbet etmeyiniz. Zîrâ yarın ne giyecekleri ne de bu yemekleri bulamayacaksınız.”
Cüneyd-i Bağdadîye “Tevâzu nedir?” diye sordular. Cevâbında buyurdu ki: “Şefkat ve merhamet kanatlarını (ana kuşun yavrularını koruyabilmek için üzerlerine kanatlarını germesi misâli) mahlûklar üzerine germen ve herkese karşı yumuşak davranmandır.”
“İbâdet etmek bakımından dünyânın bir saati, kıyâmetin bin senesinden daha iyidir. Zîrâ bu bir saatte, sâlih faydalı amel işlenebilir. Halbuki kıyâmetin o bin senesinde bir şey yapılamaz. O hâlde, ey mümin kardeşim! Vaktini boş şeylerle geçirme! Zamanının kıymetini bil ve en iyi şeyler için kullan! Namazlarını vaktinde kıl ki, kıyâmet günü pişman olmayasın! Çok büyük sevâba kavuşasın!”
Kendisine gelip duâ talep edenlere Cüneyd-i Bağdadî hazretleri şöyle duâda bulunurdu:
“Cenâb-ı Hak, kendisine kavuşturan şeylere kavuştursun! Cenâb-ı Hak zenginliğini kalbine koysun! Seni bütün kötülüklerden alıp, kendisiyle meşgul kılsın! Sana büyük edep ihsân etsin! Kalbinden râzı olmayacağı şeyi çıkarıp rızâsını koysun. Seni kendine varan en güzel ve doğru yola iletsin.”

Toplam Görüntülenme: 866

Yayın tarihi: Cuma, 26 Nisan 2019

Bunları okudunuz mu?