Maddi ve manevi rızıkların dağılımı

Âşık Efendi, Kanunî Sultan Süleymân zamanında Edirne’de yaşamış büyük velîlerdendir. Edirne yakınlarında Âhûr köyünde doğdu. 975 (m. 1567)’de İstanbul’da vefât etti. Buyurdu ki:

“Şuna yemîn ederim ki, talebeler Allahü teâlânın dünyâyı yarattığı günden yok edeceği güne kadar, hocalarının huzûrunda kor bir ateş üzerinde otursalar, doğru yola girmeleri için yol gösterip, engelleri ortadan kaldıran hocalarının haklarını ödeyemezler.”
“Allahü teâlânın kendisine yakın öyle kulları vardır ki, şayet bunlardan biri, şaki ve âsi olan bir topluluğa uğrayıp selâm vermiş olsa, o âsi topluluk Allahın azâbından korunmuş olur. Yine insanların hacet ve isteklerini yerine getirmek için, Allahü teâlâ, kendine yakın bazı kullarını bu iş için vazîfelendirmiştir. Bu gibi vazîfeliler, insanların istek ve hacetlerini gizlice görürler ve onların sıkıntılarını zâhiren yerine getirmek için, bulundukları yerlerdeki sâlih ve velî kişilere gönderirler. Bu sûretle içinde bulundukları gizliliği saklayarak, cenâb-ı Haktan, gördükleri bu işten ötürü korunmalarını niyaz ederler. Yine Hak teâlânın öyle kulları vardır ki, yollarda ve çarşılarda insanlara sebil olarak su içirirler. Bu gibi kişilerin elinden bir yudum su içmiş olanlar, eninde sonunda Allahü teâlâya ulaşan yollardan bir yola intisâb ederler.”
“Dünyâ ve âhiret ihtiyâçlarının kul üzerinde eksilmesi veya duraklamasının yegâne sebebi, o kişinin tövbe ve istiğfarlarını yapmaması ve bırakmasıdır.”
“Bolluk ve nimetler içinde bulunanlar, bu nimet değişmedikçe bunun kıymet ve değerini anlayamazlar.”
“Allahü teâlânın kulları elinde bulundurduğu nimet ve rızıklarda, birtakım değişiklikler olmaktadır. Zamanımızda hiçbir kimse, eski kanâat sahipleri gibi, Allahü teâlâ tarafından kendisine ihsân edilen rızka kanâat etmemekte, kendisine yeterli bulmamaktadır. Bir kimse bir velînin yoluna girdiği zaman, onun sözlerini dinlemeli, onun nasihatlerine karşı çıkmamalıdır. Çünkü velî, talebesini ona fayda sağlayacak bir işte kullanıldığı gibi, en kestirme yolu da gösterir. Talebesinin kendisine zarar verecek bir işi yapmasına da mâni olur.”
“Allahü teâlâ kullarına, bilinen rızıkların dağıtımını sabah namazından sonra, manevî rızıkların dağıtımını da ikindi namazından sonra yapar. Bu iki vakitte uyumak, bunun için sizlere yasak edilmiştir.”

Toplam Görüntülenme: 921

Yayın tarihi: Cumartesi, 03 Şubat 2018

Bunları okudunuz mu?