Ehl-i sünnetin doğru yolundan ayrılanlar
Siyyüd Batalyûsî hazretleri Endülüs’te (İspanya) yetişen Mâlikî âlimlerindendir. 444 (m. 1052)’de Batalyûs (Badajoz) şehrinde doğdu. Sonra Belensiye (Valencia) şehrine yerleşti. 521 (m. 1127)’de orada vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
İslâm dîninin bildirdiği din bilgileri, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı olan bilgilerdir. Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri îman ve şeriat bilgileri arasında, manaları açık olan nasslardan yani âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden birine inanmayan kâfir olur. İnanmadığını gizlerse, münâfık denir. Hem gizler, hem de, Müslüman görünerek Müslümanları aldatmaya çalışırsa, buna zındık denir. Manası açık olmayan nassları yanlış tevil ederek, yanlış inanırsa, kâfir olmaz. Fakat Ehl-i sünnetin doğru yolundan ayrıldığı için cehenneme girecektir. Bu kimse, manası açık olan nasslara inandığı için, azapta sonsuz kalmayacak, cehennemden çıkarılacak, cennete sokulacaktır. Bunlara bid'at ehli veya dalâlet fırkaları denir.
Yetmişiki türlü dalâlet fırkası vardır. Bunların yaptıkları ibâdetlerin hiçbiri kabul edilmez. İtikadı doğru olan Müslümanlara Ehl-i sünnet vel-cemaat veya Sünnî denir. Sünnî olanlar, ibadet yapmakta dört mezhebe ayrılmışlardır. Bu dört mezhepte bulunanlar, birbirlerinin Ehl-i sünnet olduklarını bilirler ve sevişirler. Dört mezhepten birinde bulunmayan kimse, Ehl-i sünnet olmaz. Ehl-i sünnet olmayanın da, kâfir veya bid'at ehli olacağı, muteber kitaplarda yazılıdır. Dört mezhepten birine göre ibadet yapanlar, günah yaparlarsa veya ibadetlerinde kusur ederlerse, Allahü teâlâ, bunları, dilerse affeder, cehenneme hiç sokmaz. Dilerse, günahları kadar, azap eder ise de, yine azaptan kurtulacaklardır.
Dinde zaruri malum olan, yani cahillerin bile işitmiş olduğu, açık bilgilerden birine bile inanmayanlar, cehennemde sonsuz azap göreceklerdir. Bunlara kâfir denir. Kâfirler, kitaplı ve kitapsız olmak üzere ikiye ayrılır. Müslüman evladı iken, sonradan dinden çıkarak kâfir olana, mürted denir. Hıristiyanların ve Yahudilerin, gökten inen ve sonradan değiştirilip bozulan Tevrat ve İncil kitaplarına inananları kitaplı kâfirdir. Bunlar, herhangi bir mahlûkta ulûhiyyet sıfatı bulunduğuna inanırsa, müşrik olur. Allahü teâlânın sıfât-i zâtiyyesine ve sıfât-i sübûtiyyesine ulûhiyyet sıfatları denir.
Toplam Görüntülenme: 801
Yayın tarihi: Pazartesi, 27 Kasım 2017
Bunları okudunuz mu?
- Kur’ân-ı kerîmi tecvîde uyarak okumak
- Üsâme mutlaka savaşa gidecek
- Müminlere hürmet etmek mürüvvettendir
- Kevser nedir, biliyor musunuz?
- Bir kızı, süsleyerek Nil Nehri'ne atarız!
- Tasavvuf, nefsi ve kalbi temizlemek demektir
- Kendisine, âlimlerin talebe olduğu zat
- Tehlikenin başı haram yemektir
- Kalbine ve mîdesine dikkat eden kurtulur
- Borcumu ödemek nasip eyle yâ Rabbî