Hazreti Lokman'a hikmet verdik

Ahmed Savî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1175 (m. 1761)’de Mısır’da doğdu. 1241 (m. 1825)’de Medîne-i münevverede vefât etti. Celâleyn Tefsîri üzerine yazdığı dört ciltlik haşiyesi meşhurdur. Bu kitaptan bazı kısımlar:

Lokman sûresi 12. âyetinin; “Zât-ı ulûhiyyetime yemîn ederim ki, biz Lokman’a hikmet verdik ve Allaha şükret dedik” meâlindeki âyet-i kerîmenin tefsîrinde buyuruyor ki: Lokman aleyhisselâm, Dâvûd aleyhisselâmın peygamber olmasından önce, insanlar arasında hikmetli sözleriyle vaaz eder, fetvâ verirdi. Dâvûd aleyhisselâm peygamber olarak gönderilince fetvâyı terk edip, ona ümmet oldu ve ondan ilim öğrendi. Lokman aleyhisselâmın oniki bin tane hikmetli söz konuştuğu ve insanların o sözleri kendi sözleri arasına aldıkları söylenir. Allahü teâlâ; “Lokman aleyhisselâma hikmet verdik ve hikmetten ihsân ettiğimiz şeye şükretmesini emrettik. Kim Allahü teâlânın verdiği nimete şükrederse şükrünün faydası kendinedir” buyurdu. Zîrâ şükürle, nail olduğu nimetin hakkını eda ettiği gibi şükür, nimetinin devamına ve artmasına sebep olur. Çünkü şükürden istifâde edecek kimse şükreden kimsedir. Eğer bir kimse küfrân-ı nimetle Rabbine küfreder, verdiği nimetin hakkını eda etmezse, küfrân-ı nimetin zararı da kendinedir. Çünkü Allahü teâlânın hiç kimsenin şükrüne ihtiyâcı yoktur. Kullarından hiçbir kimse şükretmese, zât-ı ulûhiyyetine hiçbir zarar gelmez.
Allahü teâlâ, Lokman aleyhisselâma hikmet verdiğini buyurduktan sonra, Lokman aleyhisselâmın hikmetlerinden bazılarını şöyle beyân etti:
Habîbim zikret şol zamanı ki; o zaman Lokman oğluna nasihat ederek şöyle demişti: “Ey oğulcuğum! Allah’a şirk koşma! Zîrâ şirk, büyük günahtır.”
Lokman aleyhisselâmın oğlunun ismi “En’âm”, “Meşkem” veya “Saran” olduğu söylenir. Denildi ki: Oğlu ve hanımı küfürde idi. Uzun müddet vaaz ve nasîhatten sonra Müslüman oldular. Rivâyet edilir ki: Lokman aleyhisselâm, bir torba içine bir miktar hardal tanesi koydu ve yanına aldı. Oğluna mev’ize mev’ize (konu konu) nasihat etmeye başladı. Her bir nasîhatinden sonra bir hardal tanesini torbadan çıkardı. Nihâyet torbadaki hardal taneleri bitti. Bunun üzerine oğluna dedi ki: “Ey oğulcuğum! Sana uzun müddettir vaaz-ü nasihat ettim. Eğer bu vaaz-ü nasihati dağa etseydim dağ parçalanırdı.” Oğlu, nasihatleri üzerine şirkten vaz geçip, onun dinine döndü ve iman ettikten sonra öldü.

Toplam Görüntülenme: 832

Yayın tarihi: Cuma, 03 Kasım 2017

Bunları okudunuz mu?