Bu hâl, âlim için bir fitnedir

İmâm-ı Yezîd bin Ebî Habîb hazretleri Tabiînin büyük âlimlerindendir. 53 (m. 673)’de doğup, 128 (m. 745)’de Mısır’da vefât etti. Emevî halifesi ve büyük İslâm âlimlerinden Ömer bin Abdülazîz onu Mısır’da fetvâ vermek için vazîfelendirdi. Buyurdu ki;

Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde Âl-i İmrân sûresi, otuzbirinci âyetinde meâlen buyurdu ki: “Ey sevgili Peygamberim! Onlara de ki, eğer Allahü teâlâyı seviyorsanız ve Allahü teâlânın da, sizi sevmesini istiyorsanız, bana tâbi olunuz! Allahü teâlâ bana tâbi olanları sever.”
“Âlimin fitnesinden biri de, konuşması kendisi için susmasından daha sevimli olmasıdır. Zîrâ dinlemekte ve susmakta selâmet, konuşmakta ise süslenmek, fazla veya eksik konuşmak vardır.”
İlim, amel ve irşatlarına bazı âfetlerin sokulmasından çok korkup, yine buyurdu ki; “Eğer bir âlime, söz söylemek, susmaktan ve dinlemekten daha sevimli geliyorsa, bu hâl, onun hakkında dînî bir fitnedir.”
“Eshâb-ı kiram, yemeği keyif ve lezzet için yemez, elbiseyi güzellik için giymezlerdi. Yemekten maksatları; açlığı giderip, ibâdete kuvvet bulmak, elbiseden muratları da; avret yerlerini örtmek ve soğuktan, sıcaktan bedenlerini korumaktır.”
Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerde Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyuruyor ki: 
“Sizden birisi kıbleye dönerek abdest bozmasın.”
“Âlimin âbide üstünlüğü, dolunay hâlinde bulunan ayın, diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir.”
“Peygamberler, hiçbir dinar ve dirhem miras bırakmadılar. Onlar sâdece ilmi miras olarak bıraktılar. Kim onu alırsa, bol nasîbe kavuşur.”
“Benim sünnetime ve benden sonra Hulefâ-i râşidînin sünnetlerine yapışınız. Ona olanca gücünüzle ve titizlikle sarılınız. (Dinde) sonradan ihdas edilen (Kur’ân-ı kerîmde. Sünnette, İcmâ-i ümmette ve Kıyâs-ı fukahâda bulunmayan) şeylerden kaçınınız. Çünkü (dinde) her sonradan ihdas edilen bid’attir. Her bid’at ise sapıklıktır.”
Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) rivâyet etti, Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Kim benim sünnetimi ihyâ ederse (onunla amel ederek yayarsa), beni ihyâ etmiştir (şânımı yüceltmiş, emrimi izhâr etmiştir.) Beni ihyâ eden de, Cennette benimle beraberdir.”
Peygamber efendimiz Bilâl bin Hâris’e (radıyallahü anh) buyurdular ki: “Bir kimse, İslâmda sünnet-i hasene yaparsa, bunun sevâbına ve bunu yapanların sevaplarına kavuşur. Bir kimse İslâmda bir sünnet-i seyyie çığırı açarsa, bunun günâhı ve bunu yapanların günahları kendisine verilir.”

Toplam Görüntülenme: 870

Yayın tarihi: Cuma, 08 Eylül 2017

Bunları okudunuz mu?