İnsanlar dert ile imtihân edilir
İbn-i Şâzân el-Bağdâdî hazretleri hadis âlimidir. 339'da (m. 950) Bağdat'ta doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden kıraat ve hadis ilmi tahsil ettikten sonra Maveraünnehir’e gitti ve orada çok talebe yetiştirdi. 425'te (m. 1034) Belh'te vefat etti. Naklettiği hadîs-i şerîflerden bazıları şöyledir:
“Ümmetimden bir kısmını bana gösterdiler. Dağları sahrâları doldurmuşlardı. Böyle çok olduklarına şaştım ve sevindim. Sevindin mi, dediler, evet dedim. Bunlardan ancak yetmiş bin adedi hesapsız Cennete girer dediler. Bunlar hangileridir diye sordum. İşlerine sihir, büyü, dağlamak, fal karıştırmayıp Allahü teâlâdan başkasına itimât etmeyenlerdir buyuruldu. Dinleyenler arasında Ukâşe “radıyallahü anh” ayağa kalkıp, (Yâ Resûlallah! Duâ buyur da onlardan olayım) deyince, Yâ Rabbi! Bunu onlardan eyle! Buyurdu. Biri kalkıp aynı duâyı isteyince, Ukâşe senden çabuk davrandı, buyurdu.”
“Allahü teâlâya tevekkül etseydiniz, kuşların rızkını verdiği gibi, size de gönderirdi. Kuşlar, sabah mideleri boş, aç gider. Akşam, mideleri dolmuş, doymuş olarak döner.”
“Efsûn yapan ve ateş ile dağlayan kimse, Allahü teâlâya tevekkül etmemiş olur.”
“Gazap, yanî asabiyet, Cehennem ateşinden bir parçadır.”
“Bir kimse geceyi, yârın yapacağı işleri düşünmekle geçirir. Halbuki o iş, o kimsenin felâketine sebep olacaktır. Allahü teâlâ bu kuluna acıyıp o işi yaptırmaz. O ise, iş olmadığı için üzülür. Bu işim neden olmuyor. Kim yaptırmıyor. Bana kim düşmanlık ediyor diye, arkadaşlarına kötü gözle bakmaya başlar. Halbuki Allahü teâlâ merhamet ederek onu felâketten korumuştur.”
“Size en az verilen şey, yakîn ve sabırdır.”
“Bir gün Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin yanına bir köylü geldi. Deveni ne yaptın? Buyurdu. (Allaha tevekkül edip kendi hâline bıraktım) deyince; bağla ve sonra tevekkül et! buyurdu.”
“İnsan, kendine zulmedene bedduâ eder. Böylece hakkını dünyâda almış olur. Belki, zâlimin hakkı da kendine geçmiş olur.”
“Her hastalığın ilâcı vardır. Yalnız ölüme çâre yoktur.”
“Kazâ ve kader, insana ilâcı kullandırır.”
“Bütün meleklerden işittim ki, ümmetine söyle, hacâmat yaptırsınlar. Yani, kan aldırsınlar dediler.”
“Şüphe edilen altını ateşle muâyene etdikleri gibi, Allahü teâlâ, insanları dert ile, belâ ile imtihân eder. Bazısı, belâ ateşinden hâlis olarak çıkar. Bazısı da bozuk olarak çıkar.”
Toplam Görüntülenme: 1052
Yayın tarihi: Pazar, 27 Ağustos 2017
Bunları okudunuz mu?
- Mutlak adak ve şarta bağlı adak
- İstişare eden muvaffak olur
- Ben şefaate izinli değilim
- Gerçek yoksul, bir şey isteyemeyendir
- Peygamber efendimiz üç türlü ilaç kullanırdı
- Allahü teâlâya hakîkî kul olmak
- Dostun sevdiği kimseler, insana güzel görünür
- Allahım, takdirine râzı olmayı nasip eyle
- Her işin bir güç bir de kolay tarafı vardır
- Âhiret yolculuğu için takvâyı azık edinin