Kur’ân-ı kerîm mucizedir

Ahmed Bürzülî hazretleri kırâat, hadîs, tasavvuf ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 844 (m. 1440) yılında Tunus’ta vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Kur’ân-ı kerîmin mucize olması üç bakımdandır. Birincisi; Kur’ân-ı kerîm gaybdan haber vermektedir. Bu ise insanların gücünün hâricinde bir şeydir. Kur’ân-ı kerîmde Allahü teâlâ, onun dînini bütün dinlere galip kılacağını vaat buyurdu. Âyet-i kerîmede meâlen: “O Allahü teâlâ ki, gerçi müşrikler hoş görmeseler de, İslâmiyeti, bütün dinlere galip kılmak için, Resûlünü sırf hidayet olan Kur’ân-ı kerîm ve hak din ile gönderdi.” (Tevbe-33). Allahü teâlâ bu vaadini yerine getirdi. Kur’ân-ı kerîmin mucize oluşunun ikinci yönü; Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ümmî idi. Okuyup-yazma durumu yoktu. Geçmiş ümmetlerin, kitaplarından bir şey bilmediği gibi, onlara ait haberleri, onların hayatları ile alakalı olarak da okuyarak veya başkalarının yanına gidip gelerek bir şey öğrenmemişti. Bununla birlikte öyle bir kitap getirdi ki, birçok önemli meselelerden, Âdem’in (aleyhisselâm) yaratılışından, Peygamber olarak gönderilişine kadar olan zamandan, Cennetten çıkışından, tövbe etmesinden, onun ve oğullarının durumlarından, Nûh’dan (aleyhisselâm), onunla kavmi arasında cereyan eden hâdiselerden ve Kur’ân-ı kerîmde ismi geçen Peygamberlerden (aleyhimüsselâm), Firavunun ve daha başkalarının durumlarından ve akıbetlerinden bahsetti. Bunları, sadece vahiy yoluyla, Allahü teâlânın bildirmesiyle biliyordu. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen; 
“Sen bundan önce (Kur’ân-ı kerîmin inmesinden önce, inen kitaplardan) hiçbir kitap okur değildin ve elinle de onu yazmazdın. (Eğer okuryazar olmuş olsaydın) O vakit müşrikler; (Kur’ân-ı kerîmi başkasından okuyup yazdın ve öğrendin diye) elbette şüphelenirlerdi.” (Ankebût-48) “Böylece âyetlerimizi açıklıyoruz ki, suçluların yolu belli olsun.” (Enâm-55) buyurdu.
Kur’ân-ı kerîmin mucize oluşunun üçüncü yönü: Kur’ân-ı kerîmin benzerini yapmanın, belagatine ve fesahatine erişmenin, beşerin gücünün üstünde olduğudur. Kur’ân-ı kerîmin nazmı (kelimelerin dizisi) Allahü teâlâ tarafındandır. (Arabî kelimeler, Allahü teâlâ tarafından dizilmiş olarak, âyetler hâlinde geldi.) Kur’ân-ı kerîmin kendisine has bir nazmı vardır.

Toplam Görüntülenme: 746

Yayın tarihi: Çarşamba, 21 Haziran 2017

Bunları okudunuz mu?