Ölüm hastası olan vasiyet yazmalıdır

Şihâbüddîn Sîrcî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir. 778 (m. 1377)’de Kahire’de doğdu. 862 (m. 1457)’de orada vefât etti. “El-Mürebbâa” isimli eseri ferâize dâirdir. Bu eserinde buyuruyor ki:

Her Müslüman, ölüm hastalığında bir vasiyet yazmalıdır. Vasiyetnameyi ölüm hastalığında yazmak vacip, sıhhatte iken yazıp, yanında taşımak müstehabdır. Burada evlâdına, ahbâbına son nasîhatini yapmalıdır. Kendinde hakkı bulunanlardan, helalleşmelerini, alacaklarını, vereceklerini, borçların ödenmesini, iskât yapılmasını, hac borcu varsa, vekil gönderilmesini istemeli, cenaze hizmetindeki ve definden sonraki isteklerini bildirmelidir. Zevcesine olan (Mehr-i müeccel) borcunun ödenmesi için vasiyet etmesini unutmamalıdır. Bu isteklerinin ahkâm-ı İslâmiyeye uygun yapılması için, adil iki şahit yanında bir vasî seçmelidir.
Hac yapılmasını vasiyet edince, bulunduğu şehirden gönderilir. Parası az ise parasının yetişeceği yerden gönderilir. Gazâ edilmesi için vasiyet edince, harp edenlere ve harp malzemesi için verilir. Ehl-i kitap kâfirlerin fakirlerine verilmek için vasiyet câizdir. Kilise yapmaları için vasiyet câiz değildir. Katilinin affedilmesini vasiyet batıldır. Yalnız ev bırakan kimsenin, birinin evde oturmasını vasiyet etmesi câizdir. Ölünceye kadar evde oturur. Ölüm hastalığı hasıl olmadan önce, çocuklarından birine, fazla hizmet ettiği veya muhtaç olduğu için, bir şey hediye etmek câizdir. Malının üçte birinin bir şehirdeki fakîrlere dağıtılmasını vasiyet edince, başka şehirdeki fakirlere dağıtılması câiz olur.
Vârisler, miras kalan malda, başkalarının hakkı bulunduğunu bildiği zaman, hak sahiplerini de biliyorlarsa, bunlara haklarını vermek lazımdır. Bu mal, vârislere haram olur. Hak sahiplerini bilmiyorlarsa, fakat başkasının olan malı ayırt edebiliyorlarsa, bu belli mal, vârislere yine haram olur. Sevabı sahibine olmak niyeti ile bunu fakirlere sadaka vermelidir. Bu mal, meyyitin helâl malı ile karışmış ise ve sahibi de belli değilse, varislerine helal olur denildi. Borçları, bıraktığı maldan çok olan meyyitin vârisleri, kalan malı sattırmayıp, kıymetlerini, alacaklılara kendi mallarından ödeyebilirler. Alacaklılar, borcun hepsini ödemezseniz, malları size bırakmayız diyemezler.

Toplam Görüntülenme: 1396

Yayın tarihi: Pazartesi, 10 Nisan 2017

Bunları okudunuz mu?