Muhammed aleyhisselâmın hakkı için istemek.

Ahmed bin Tenesî hazretleri Mâlikî mezhebi âlimlerindendir. 740 (m. 1339)’da İskenderiyye’de doğdu. 801 (m. 1399)’da Kâhire’de vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Ehl-i sünnet âlimleri bildiriyorlar ki; Resûlullah ile her zaman tevessül etmek çok iyidir. Hadis-i şerifte, (Âdem aleyhisselam hatâ edince 'yâ Rabbî! Muhammed aleyhisselâm hakkı için beni af ve mağfiret et' dedi. Allahü teâlâ da, 'Muhammed aleyhisselâmı daha yaratmış değilim. Sen Onu nasıl tanıdın' buyurdu. O da, 'yâ Rabbî! Beni yaratıp ruh verdiğin zaman, başımı kaldırdım. Arş'ın kenarlarında, lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah yazılmış gördüm. Kullarının içinde en çok sevdiğinin ismini, kendi isminin yanına koymuş olduğundan anladım' dedi. Allahü teâlâ da, 'yâ Âdem! Doğru söyledin. Kullarım arasında en çok sevdiğim Odur. Onun hakkı için benden af dileyince, seni hemen affettim. Muhammed aleyhisselâm olmasaydı seni yaratmazdım' buyurdu) buyurulmuştur.
Muhammed aleyhisselâmın hakkı demek, Allahü teâlânın Onu çok sevmesi, Ona çok kıymet vermesi demektir. Bunun gibi, bir hadis-i şerifte, (Kulların Allahü teâlâ üzerindeki hakkı nedir?) buyurulmuştur. Burada hak demek, lâzım, vâcib olan şey demek değildir. Çünkü, Allahü teâlânın hiçbir şeyi yapması lâzım, vâcib değildir. Dilerse yapar, dilemezse yapmaz. Allahü teâlâ Resûlünü çok sevdiğini, Ona yüksek mertebe verdiğini bildiriyor. İşte bu sevginin, bu yüksek derecenin hakkı, yani hürmeti, kıymeti için, Allahü teâlâdan istenilmektedir. Allahü teâlânın, Resûlüne olan ikrâmlarından, ihsânlarından biri de şudur ki; Onun hakkı için, Onun yüksek derecesi için yapılan duâları kabul buyurur. Buna inanmayanın bu nimetten mahrum kalması, kendisi için en büyük zarardır.
Resûlullah ile, hayatta olduğu zaman da tevessül edilmiştir. Nesâî ve Tirmüzî bildiriyorlar ki; Resûlullahın yanına bir âmâ geldi. Gözlerinin açılması için duâ etmesini diledi. Resûlullah ona (İstersen duâ edeyim, istersen sabret. Sabretmek, senin için daha iyi olur) buyurdu. Duâ etmeni istiyorum. Beni güdecek kimsem yoktur. Çok sıkılıyorum deyince, (İyi bir abdest al! Sonra bu duâyı oku!) buyurdu. Duânın tercümesi şudur: (Yâ Rabbî! İnsanlara rahmet olarak gönderdiğin sevgili Peygamberin ile sana teveccüh ediyorum. Senden istiyorum! Yâ Muhammed! Dileğimin hâsıl olması için Rabbime senin ile teveccüh ediyorum. Allahım! Onu bana şefaatci eyle!) Âmâ kimse, bu duadan sonra görerek oradan ayrıldı...

Toplam Görüntülenme: 1430

Yayın tarihi: Salı, 31 Ocak 2017

Bunları okudunuz mu?