62 - İŞTE GERÇEK BİR GELİN ALAYI

Kanuni Sultan Süleyman vefat etmiş, onun yerine Sultan II. Selim tahta çıkmıştı. Onun hükümdar oluşunu kutlamak için, dünyanın her tarafından elçi heyetleri geldi. Bu arada İran’dan da kalabalık bir heyet geldi. Eskiden beri gösterişe ve olduğundan fazla görünmeye meraklı olan İranlılar, bu sefer 700 kişi ve 1700 yüklü hayvan ile gelmişlerdi. Padişaha bir çok hediyeler getiren bu heyetin başında Şahkulu Sultan Han adında çok nüktedan bir adam bulunuyordu. Sultan Selim, onu ağırlayacak olan kimsenin de ondan aşağı kalır birisi olmamasına dikkat edilmesini istedi ve Şemsi Paşa’yı bu işe memur ettiler. Bundan başka, bu kadar şatafatlı bir heyete karşı Osmanlı devletinin büyüklüğünü ve kudretini de göstermek istiyordu. Onun için büyük bir askeri kıta, elçi heyetini Edirne’ye girerken karşıladı.

Hepsi seçme askerlerden kurulu bu kıta, rengarenk elbiseler giymiş ve bunların arasında altın ve gümüşlü silahları pırıl pırıl parlıyordu. Şahkulu, kendisini karşılayan bu haşmetli ihtiram kıtasını görünce, Şemsi Paşa’ya döndü ve:-İşte gerçekten bir gelin alayı! Dedi.Bu sözlerde bir takdir hissi olduğu gibi, Türk askerini kadına benzetmek gibi bir mana da vardı. fakat nüktedanlık bakımından, ondan aşağı kalmayan Şemsi Paşa:-Evet, dedi, Çaldıran’da gelinlerini aramağa giden asker, işte bu askerdir, cevabını verdi.

Toplam Görüntülenme: 2001

Yayın tarihi: Salı, 02 Mart 2004

Bunları okudunuz mu?